Neden tarihimizden ders çıkarmıyoruz?

Halkların tarihini incelerken iki yöntemi kullanarak toplumun nasıl geliştiğini anlayabiliriz. Birinci yöntem; sadece dış dinamiklerin etkisini gören ve yabancılarda kabahatı gören anlayıştır. Toplumumuzda yaşanan yanlışlar maalesef bu hakim anlayıştan kaynaklanıyor. Ortadoğu halkları da bu metodu kullanıyor olmaları gelişim sürecinde çok geride kalıyorlar. Ortadoğu’da yağmur yağmasa sebebi ABD ve İsrail olarak gösterilen bir anlayış mevcuttur.

İkinci yöntem; toplumsal gelişmeyi sağlayan faktör olarak iç dinamikleri belirleyici olarak kabul ederek, dış dinamiklerin etkisi inkar etmez. Gelişmiş toplumlar bu yöntemi kullanarak günümüze ulaşmış insanlığa hizmet etmektedir. İkinci dünya savaşından sonra Japonya,Almanya ve Güney Kore batıdan yardım alarak iç dinamiklerini kullanarak gelişmiş bir toplum yaratmışlardır. Aynı yardımı batıdan alan Türkiye iç dinamikleri kullanmadığı için kötü hali ortadadır.

Seyfo’dan önce,Seyfo sürecinde ve Seyfo’dan sonra kendi kendimizle hesaplaşmadık. Bundan ders çıkarmadık,bugün hala onun acısını çekiyoruz. Gelecek nesillere çok kötü örnekler bırakacağız.

Seyfo’dan önce,neden Turabdin’de Kürt’lerden başımıza ağa olarak getiriyorduk? Bunu tartışmalıyız.

Seyfo’da Midyat neden direniş göstermedi? Midyat liderleri ne tür rol oynadı? Hanne Safar ve Gelle Hırmız arasındaki tartışmalar bize ders olmalıdır. Gelle Hırmız cimri olsa bile,Hanne Safar’ın yetmiş kişiyi devlete ölüme teslim etmesi bir ihanettir. Akrabalık düzeyinde olan kişinin bunu savunması aynı suça ortak demektir.

Azizke’nin Seyfo’da işlediği insanlık suçu ve ondan sonra, onun aşiretine destek veren insanlarımız kendi kendileri ile hesaplaşmaları gerekir.

Bugün hala karanlıkta yaşıyorsak bunları objektif olarak kendi aramızda medenice tartışarak ve ders çıkarmadığımızdan dolayıdır.

 

Jakob Rohyo

Skriv en kommentar

Kategori

Arkiv