Sayın Bayer, ”Erol Dora bizim vekilimiz değil” başlıklı yazınızı okudum. Sanki gazeteci değil bir ”kapkaççı” tarafından yazılmış. Bir köşeye saklanıp pusuya yatmış ve sizin emellerinize hizmet edecek bir “notu” bekler gibi bir tavrınız var. Beklediğiniz “not” İsveçten gelince hemen üstüne atladınız.

Erol Dora’nın kimin vekili ve kimi temsil ettiğine gelince tabiki tüm Süryanileri temsil edemez. Bunu beklemekte saçmadır.

Tıpkı AKP’nin tüm Türkleri temsil etmediği gibi. AKP’nin %50’nin altında oy aldığını herhalde size hatırlatmakta yarar var. Bu da demek oluyor ki Türkiyenin çoğunluğu AKP’nin arkasında değil. Tüm halklar gibi Süryaniler de çeşitli siyasi görüşlere sahip, dolayısı ile Erol Dora yı kendisine temsilci olarak görende olacaktır görmeyende. Burada bir gariplik yok. Ama garip olan sizin “İsveçten aldığınız not”u yarumlama tavrınız/fırsatçılığınız. Okuyucularınıza aldığınız “İsveç notunu” aktarırken sanki size söz konusu “notu” gönderenleri tüm Süryanilerin temsilcisi gibi servis ediyorsunuz.

Notta yazıldığı gibi ne olduğu bilinmez, kim oldukları belli olmayan bu “not” sahibi kişi veya kişileri kim ve nasıl ciddiye alabilir? Süryaniliklerinden şüphe edilen bu insanları ne Erol Dora nede başkası temsil etmek istemez. Ayrıca Erol Dora’nın Süryaniliğinden şüphe eden, tüm Süryanileri tanıdığını ve kendisni ”nüfus memuru” zanneden ”not” sahibi ve Sizin, Erol Dora’nın Süryani olup olmadığı sorusuna cevabı Mor Gabriel Manastırından alabilirsiniz. Göreceksinizki Erol Dora Japonyadan gelmemiştir ve Süryani oğlu Süryanidir.

Süryani halkını diyasporada iki büyük kuruluş temsil etmektedir. Arami ve Asuri birlikleri. Bu iki birlikte Erol Dorayı seçimlerdeki başarısı yüzünden tebrik etmiş ve kandilerinin temsilcisi olarak görmektedir. Bu size ve ”notçularınıza” yeterli bir cevaptır temsilcilik konusunda.

Aslında “İsveç notuna” gelince bu ”not” bazı gerçekleride içeriyor. Evet! Doğrudur. Süryaniler daima devlete saygılı olmuşlardır, sorun çıkramamışlardır, herhangi bir terör eyleminde bulunmamışlardır. Sadık bir vatandaş öreniğidir kısacası.

Ama bu sadakete devlet nasıl karşılık vermiştir?

• 1900 lü yılların başında Süryani nüfusu yüzbinlerden günümüzde 5-10 binlere düşmüştür.
• Turbadin bölgesinde son yıllarda yapılan kadastro çalışmaları bahanesi ile Süryanilerin mallarının %70 inden fazlasına el konmuştur.
• 1600 yıllık tarihi olan Mor Gabriel manastırına hazine el koymak için davalar açılmıştır.
• Dil ve kültür yasakları yüzünden asimile olmaya mahkum edilmiştir.
• Din derslerine girmeye zorlanmış ve şahhadet ettirilmeye zorlanmıştır.
• Soyadı kanunu gibi ırkçı kanunlarla isim değiştirmeye ve türkleştirilmeye zorlanmıştır.

Bu liste aslında çok daha uzatılabilir ama anlamak isteyene bu yeter.

İşte Türkiye Cumhuriyeti, sadık Süryani vatandaşına yukarıdaki şekilde yaklaştı ve cevap verdi. Sizin ”Notçularınız” devletin çözüm getirdiği hangi sorunlardan bahsediyor?

Ben Mardin, Midyata bağlı türkçe adı ile Yemişli, Süryanice adı Enhil köyünden bir Süryaniyim ve şu anda İsveç te yaşıyorum. Erol Dora benim ve özgür iradeye sahip olan bütün Süryanilerin vekili ve temsilcisidir.

Erol Dora’nın temsil etmediği Süryaniler vardır. Bunlar Türkiye Cumhuriyetine gönüllü kölelik eden özgür iradeden yoksun olan insanlardır. Bu kategorinin başında ise size ”İsveç notunu” gönderenler gelmektedir.

Birde merak ettim, acaba size İsveçten “Notu” gönderen neden İsveçte yaşıyor? Madem o kadar memnundu ve haklarına saygı gösteriliyordu neden Türkiyede yaşamaya devam etmedi? Yoksa T.C’nin Süryani halkı arasına sızdırdığı bir ihanet kolmu? Bir sorsanız iyi olacak.

Dikran Ego