1915 soykırımı halkımızı yalnızca fiziksel olarak değil, zihinsel olarak da büyük bir yıkıntı haline sokmuştur. Bu travmatik durumdan kurtulmak için, halka moral verecek gerçek liderlere ihtiyacı vardı.

İşte tam bu dönemde Brahim Şabo tarihi rolünü oynayarak, Süryani/Asuri halkına öncülük etmiştir. En önemli özelliği adil olmasıydı. Bir davanın içine girdiği zaman, akrabalık ilişkisine bakmadan haklının yanında tavır koyarak bir duruş sergilerdi. Buna örnek olarak kardeşi İshak’ın yaptığı olumsuz davranışları mahkûm ederek kendisi vefat edene kadar onunla konuşmamasıdır.

Brahim Şabo adil tavırları ile toplumun dibindeki insanların gönlünü kazanmıştır. Azınlık içinde azınlık olan Keldaniler, Protestanlar ve emekçiler tarafından kabul edilmiş bir lider olarak görülmüştür.

Kendi halkının saygısı ile, emekçi Yezidilerin, Kürtlerin ve Mhalmilerin saygısını kazanmıştı. Onun adalet anlayışında “kan bağı “aşiret ilişkileri karar almasında belirleyici bir rol oynamıyordu.

Brahim Şabo Avrupalılar tarafından açılan okullarda eğitim gördü. Bilgili olduğu gibi cesur ve fedakârlık yapan bir lider olarak tarihi rolünü oynadı.

Ondan sonra Turabdin, tüm toplumun gönlünü kazanan bir lidere sahip olmamıştır.

Jakob Rohyo