Süryani halkı artık kendisini geliştirmeli

Atas-Shabo50 yıldır İsveç’te yaşıyoruz kaç asır daha geçmeli, gelişmiş bir toplum yaratalım? Asuri/Süryani/Keldani halkı; kendi kendisi ile hesaplaşmadan, kendi tarihinin karanlık noktaları ile yüzleşmeden, Avrupa’da modern koşullarda bir ilerleme sağlayabilir ama gelişmiş ve kendine güveni olan bir toplum yaratamaz.

Toplumda başta eleştiri, özeleştiri ve hesap sorma mekanizmaları doğru dürüst hiç çalıştıramadık. Hatalarımızı, eksikliklerimizi uygarca masa üzerine koyup tartışma geleneğimiz yok. Tartışmadığımız zamanda sorunlarımıza, çelişkilerimize ve hatalarımıza çözüm üretemiyoruz.

Avrupa’da yaşadığımız 50 senden sonra, Ortadoğu’nun baskıcı, diktatör rejimlerinin üzerimizde yarattığı olumsuz etikler, kendi hatalarımızla yüzleşmememize engel olmamalı.

Özellikle kurum ve kuruluşlarımız kendi kendileri ile hesaplaşmaları lazım. Başlıca kiliselerimiz kendi tarihlerinin karanlık noktaları ile hesaplaşmaları gerekir.

Kiliselerimizin din adamları; sorumsuzca davranışlarına karşı, başlıca kilise yönetim kurulları ve kilise üyeleri açıkça hesap sormadan kendilerini düzeltemezler.

Kiliseler İsveç devleti ile ‘’Kilise masraflarını’’ toplama adı altında bir anlaşma imzaladılar. Bu anlaşmada Avrupa toplumunun temel insan haklarına, değer ve yargılarına, demokrasiye, bireylerin özgürlüğüne saygı göstereceklerine dair, Kiliseler taahhütte bulunmuşlardır. Kiliseler bunu ihlal ettiklerinde eleştiri oklarımızı onlara açıkça çevirmeliyiz.

Son günlerde Mıtran Benjamin Ataş ve Mıtran Abdulahad Gallo Shabo yanlış davranışlarda bulunmaktadır.

Mıtran Benjamin Ataş’ın, bazı kişilere saldırgan davranışlarda bulunması onun din adamı özelliklerine tamamen aykırıdır. Burada Hristiyan din adamlarının barış, sevgi, müsamaha ve alçakgönüllülüğün sembolü olma yükümlülükleri olduğu onlara tekrar hatırlatılmalıdır.

Mıtran Abdulahad Gallo Shabo, kilise mabedinde 1 Nisan kutlamaları için, İsrail büyükelçisini davet eden Asuri Federasyonunu açıkça tehditkâr maksadı aşan eleştirilerde bulunması tamamen yanlıştır.

Kilise nikahı bulunmayan ebeveynlerden, doğan çocuklara vaftiz etmede sorun çıkarmaları, özellikle Protestan mezhebine ait olan kişilerin kilise nikahı kılmadan önce vaftiz edilme şartı koşulması ve bazı insanların cenazelerinin kılınması şartlara bağlanması, İsveç Devleti ile yapılan anlaşmaya tamamen aykırıdır. Temel insan haklarına aykırıdır.

Bunu düzeltecek, başta yönetimde yer alanlar ve halkımızdır. Bunu başka yerden beklemek yanlıştır. Sorumluluktan kaçmaktır. Politikacılarımız olaylar vurdumduymaz bir tavır ile yaklaşmaktadırlar.

Bizim en büyük eksikliğimiz özgür irade sahibi olmamamızdır. Bireylerimiz özgürce kendilerini ifade etmelidirler. Herkes elini taşın altına koyup sorumluluk almalıdır. Bu beni ilgilendirmez dememelidir.

Gerçekleri konuşabilmek için özgürlüğü sonuna kadar savunup geliştirmeliyiz. Bir insan özgür olmadan gerçekleri konuşamaz.

ACSA

 Jakob Rohyo

Skriv en kommentar

Kategori

Arkiv